VEGA’nın ölçüm teknolojileri hidrojen uygulamaları proseslerinde emniyet sağlıyor
Daha yeşil bir ekonomiye erişme hedefinde hidrojen kilit bir konumdadır. Şu sıralar dünyada güncel olarak başka hiçbir alanda böylesine bir gelişme ve dinamizm söz konusu değildir. Bu alandaki araştırmalar, denemeler, testler dünyanın dört bir yanında hızla devam etmektedir. Sonuçta hangi teknoloji üstün gelirse gelsin, kesin olan şey, hidrojen proseslerinde güvenilir ölçüm teknolojilerinin şart olduğudur. VEGA’nın ölçüm cihazları, hidrojenin güvenli bir şekilde kullanılmasına daha şimdiden çok önemli bir katkı sağlamaktadır.
VEGA Ürün Yöneticileri Stefan Kaspar ve Robin Müller kendileriyle yaptığımız görüşmede, hidrojenin en önemli yönlerine ışık tutuyor; seviye, limit seviye ve basınç sensörlerinin çok farklı uygulamalarda kullanılabileceğini gösteriyor ve gelecekte yaşanacak gelişmelere ilişkin görüşlerini anlatıyorlar.
Hidrojen, enerji dönüşümü konusunda çok önemli bir faktör olarak görülmekte. Neden?
Robin Müller:
Hidrojen her bakımdan harika bir elementtir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrikle üretildiğinde yeşil, yani çevre dostu bir enerji kaynağıdır. Hidrojen yakıldığında oluşan su, tek “atık ürün”dür ve çevreye zararlı olan herhangi bir emisyonu yoktur. Üretiminden tüketimine kadar zincirin tamamı sıfır karbondioksit emisyonu ile mümkündür. Bu nedenle, hidrojen yüksek bir potansiyel göstermektedir.
Stefan Kaspar:
Hidrojenden uzun sürelerden beri yararlanılmaktadır. Örneğin, kimya sektöründe hidrojen bir ön ve ara ürün olarak kullanılmaktadır. Hidrpjen şimdiye dek genellikle doğal gaz gibi fosil yakıtların buhar reformasyonu yöntemi ile elde edilmektir. Çok fazla karbondioksit oluşturan bu yöntemle elde edilen hidrojen “gri hidrojen” olarak adlandırılır. Buna karşın, yenilenebilir enerjilerden üretilen yeşil hidrojen, iklim koruması bağlamında giderek daha önemli hale gelmektedir. Çelik fabrikaları veya rafineriler gibi yerlerdeki enerjinin yoğun kullanıldığı proseslerde karbon ayak izinin önemli ölçüde azaltılması mümkündür.
Güvenilir ölçüm teknolojileri bağlamında hidrojen ne gibi bir rol oynar?
Robin Müller:
Henüz üretimi oldukça pahalı olan yeşil hidrojen, şu anda son derece değerlidir. Dolayısıyla proseslerin verimli, güvenli ve hepsinden önemlisi herhangi bir kayıp olmadan işlemesi son derece önemlidir. Ölçüm teknolojileri, altın kadar değerli olan enerji kaynağı hidrojenin üretiminden ve transferinden kullanımına kadar, mümkün olan en az miktarda kaybını sağlamakta destek olur.
Ölçüm cihazları hidrojen proseslerinde tam olarak nerede kullanılmaktadır?
Stefan Kaspar:
Seviye ve basınç sensörleri, hidrojenin değer zinciri oluşturma proseslerinin tamamında, her yerde güvenli süreçler sağlar. Buna iyi bir örnek olarak, alkalik elektrolizörü vermek isterim, burada ölçüm cihazları birçok yerde gereklidir. Elektrolitin depolanmasında, su ve oksijen borularında, kompresörde ve nihayet hidrojenin gaz halinde bulunduğu ara depolama tankında olmak üzere, birçok yerde güvenilir seviye ve basınç verilerine ihtiyaç duyulur.
Robin Müller:
Seviye, limit seviye, fark basınç, basınç denetimi gibi ölçümlerin gerekli olduğu her yerde cihazlarımızın hepsi hidrojen proseslerinin verimliliği için çok önemlidir.
Hidrojen uygulamalarında hangi diğer zorlukların üstesinden gelmek gerekmektedir?
Robin Müller:
Hidrojenin yayılması tabi ki daima önemli bir konudur. Aynı zamanda hidrojenin kırılganlığı, özellikle yüksek basınç ve sıcaklıklarda dikkate alınması gereken başka bir konudur. VEGA’nın ölçüm cihazları, bu her iki konuya uygun bir şekilde tasarlanmıştır. Sensörlerimizin 316L gibi dayanıklı paslanmaz çelikten yapılmış, difüzyona dayanıklı yüksek basınç bağlantıları, tüm özel talepleri karşılar ve uzun süreli stabiliteleri çok yüksektir.
Stefan Kaspar:
Metalik basınç ölçüm hücrelerimiz için ayrıca altın ve altın rodyum kaplamalar da sunmaktayız. Difüzyona karşı daha iyi bir koruma mevcut değildir.
VEGA sensörleri bu çok yüksek talepleri detayda nasıl karşılamaktadır?
Stefan Kaspar:
Sunduğumuz ölçüm teknolojilerinin; agresif malzemelerin, yüksek basınçların, aşırı sıcaklıkların, oksijen ve hidrojen katmanlarının getirdiği zorluklarla başa çıkması beklenmektedir. Cihazlarımız bu beklentiyi tamamen yerine getirir. Seviye ölçümlerinde, VEGAFLEX sensörleri, hidrojen uygulamalarında da VEGAPULS 6X talep görmektedir. Bu cihazlarımız dielektrik sabiti düşük olan malzemelerde de iyi ölçümler yapmaktadır ve temizlikleri basittir. Bu özellikler, sensörlerin örneğin elektrolizörlerde oksijen atmosferi altında kullanıldığı durumlarda çok önemlidir. Sensörlerimiz dünya çapında yaygın bir şekilde temel olarak alınan ASTM G93 ve EIGA 33/18 standartlarını karşılar.
Robin Müller:
Basınç ölçümlerinde uygulamaya bağlı olarak farklı cihazlar kullanılmaktadır. İki örnek vereyim: Kuru DMS ölçüm hücresine sahip olan VEGABAR 83, 1000 bar’a kadar olan yüksek proses basınçlarında uzun süreli stabilite gösteren ölçümler sağlar. VEGABAR 82, yağsız seramik ölçüm hücresi sayesinde, potasyum hidroksit çözeltisi gibi agresif malzemelere direnç gösterir; son derece güçlü yük direnci ile birçok proses için doğru sensördür.
Hidrojen dendiğinde, en önemli konu başlıklarından biri de emniyettir. Bu konu hakkında biraz konuşabilir miyiz?
Stefan Kaspar:
Hidrojen oksijenle bir araya geldiğinde patlayıcı bir karışım oluşturur. Buna rağmen hidrojen üretimi ve transferi düşünüldüğünden çok daha az tehlike gösterir. Örneğin, elektrolizörlere –istenmeyen bir kaçak oluşması durumunda– hidrojeni dışarıya taşıyacak egzoz havası sistemleri kurulur, bu şekilde patlayıcı bir hidrojen-oksijen konsantrasyonu oluşması önlenir. Bununla birlikte, hidrojen uygulamalarında güvenlik en önemli önceliktir. Bu sebeple, bu tür uygulamalarda kullanılan sensörlerimizin patlama koruma ve SIL kalifikasyonları vardır.
Önümüzdeki yıllarda hangi trendleri göreceğiz?
Stefan Kaspar:
Şu sıralar birçok heyecan verici proje üzerinde çalışılıyor. Sonuçta hangi teknolojilerin gerçekten üstün geleceğini bekleyerek göreceğiz. Çalışmalarını hidrojen üzerine yoğunlaştırmış branş ve endüstri kollarının başında kimya ve çelik endüstrileri geliyor. Birçok kuruluş kendi elektrolizörlerini kendi geliştirerek, bu konudaki ilk deneyimlerini ediniyor. Ancak şu sıralar bu elektrolizörler ihtiyacın yalnızca çok küçük bir bölümüne cevap verebiliyor. Öte yandan dünyanın dört bir yanında ulusal fon projeleri de devam etmekte. Bundan başka hidrojenin henüz yaygın olarak kullanılmadığı alanlardaki –örneğin ağır yük araçların veya trenlerin tahrik sistemi olarak– gelişmeler de ilginç sonuçlar doğuracaktır.
Robin Müller:
Ayrıca son zamanlarda uluslararası tedarik zincirine ilişkin sorular da duyulmaya başlandı. Bu sorular örneğin, yenilenebilir enerjinin bol olduğu ülkelerde rüzgar veya güneş enerjisinden üretilen hidrojenin dünyanın başka bölgelerine nasıl taşınacağı, ya da taşınacak hidrojenin sıvı halde mi olması gerektiği veya amonyağa, e-yakıta ya da metanole mi dönüştürülmesi gerektiğidir. Bu soruların cevaplarını herhalde 10 ila 20 yıl arasında bir süre içinde verebileceğiz. Şu anda elimizde kesin olan tek bir şey var, o da, VEGA ölçüm cihazlarının tüm uygulamalara uygunluğu.
Benzer sektörler
Hidrojen
Ürünler
Bu makaleyi dışa aktarın
PDF olarak indirGönderi paylaş
Yorumlar ({{comments.length}})
{{getCommentAuthor(comment, "Anonim")}} {{comment.timestamp | date : "dd.MM.yyyy HH:mm" }}
{{comment.comment}}